Hakkında bilgi:
Pessinus, Eskişehir Sivrihisar İlçesi, Ballıhisar Köyü yerleşimi altındadır. Antik Pessinus kenti, antik Kral Yolu üzerindedir. Ticaretin yanı sıra Kybele ve Attis için yapılan ayinleri ile de ün salmıştır. Pessinus, çok eski çağlardan beri Kybele Kültünün en önemli merkezidir. Ana Tanrıça Kybele'nin başında kuleye benzer yüksek bir taç vardır; Bu taç, onun, kentlerin ve tarımsal ürünlerin tek egemeni sayıldığının simgesidir. Aynı zamanda genç kızların da koruyucusudur. Kybele kültünün Frig Krallığının ilk zamanlarına, çok masraflı bir ilk tapınağın yapılmasını hatta şehrin kuruluşunu Frig Kralı Midas'a bağlayan geleneğe rağmen, şehrin kuruluşu daha eski çağlara dayanır. Söz konusu tapınak etrafında bir baş rahip tarafından yönetilen bir "Rahip Prensliği" gelişmiştir. M.Ö.205'ten itibaren I. Attalos'la Pessinus baş rahibinin arasında dostluk bağları kurulmuştur. Sibil kehanetinden sonra M.Ö.205/4 yıllarında Roma'yı Annibal'dan kurtarmak için Palatin'deki zafer tapınağına konulmak üzere Kybele'nin heykelini almak üzere bir Roma heyeti Bergama kralı aracılığı ile Pessinus'a gelmiştir.
Helenistik Çağda (M.Ö.3 yy.) Grek hakimiyeti altına giren Pessinus şehrinin yapı ve planları Yunan anlayışına göre düzenlenir. Mabet tamamen onarılır.
Meclis binası, stoa, yollar, kanal ve tiyatro kurulur. Pessinus, M.Ö.25 tarihinde Augustus zamanında Roma hakimiyeti altına girerek, şehir bu çağda çok gelişir ve büyür. Şehrin içinden geçmekte olan su kanalı mermerlerle onarılarak iki yanı heykellerle süslü muhteşem bir duruma getirilir. Hatta şehrin iç kısmandaki kanal tamamen mermer döşenerek içine merdivenlerle girilen bir havuz havasına bürünür. Şehir kendi adına para basma imtiyazına sahip olur. Mahalli Kybele dini inanç ve ayinlerine saygı daha da artar. Bizans Çağında şehir çok bakımsız kalır. Yeni bir şey yapılmaktan ziyade, eski yapılar sökülerek basit iskan malzemesi olarak kullanılır. Şahane sanat eserleri kırılarak temellerde yapı malzemesi olarak kullanılır. M.S. 800 yıllarından sonra ise şehir bütün vasıflarını kaybeder. Bundan faydalanan Jüstinianapolis (Sivrihisar) üstünlüğü ele alır.
Antik Pessinus Kenti'nde ilk kazılar 1967-1973 yılları arasında Prof. Dr. Pierre Lambrechts başkanlığında Belçika Gent Üniversitesi tarafından gerçekleşmiştir. Ara verilen arkeolojik araştırma ve kazılara, 1983 yılından bu yana Prof Dr. John Devreker başkanlığında devam edilmektedir. Kazıdan çıkan buluntuların taşınabilir olanları Eskişehir Arkeoloji Müzesinde, büyük buluntular, mimari parçalar da Pessinus Depo ve Açık Hava Teşhirinde yer almaktadır.
Kaynak: Turizm ve Kültür Bakanlığı.
Sivrihisar ilçesi Ballıhisar (Pessinus) antik kentinde, Belçika Gent Üniversitesi tarafından başlatılan kazılar, günümüzde Avustralya Melbourne Üniversitesi tarafından yürütülmektedir.
Eskişehir Valiliği'nin desteği ve Eskişehir Arkeoloji Müzesi'nin katkıları ile 1988 yılında bir açıkhava müzesi düzenlenmiştir. Antik kentte sürdürülen Kazılar sonucu ortaya çıkarılan taş eserlerin bir kısmı müzenin bahçesinde, küçük parçalar ise tek katlı yapıda sergilenmektedir.
Kaynak: Eskişehir Rehberi
Kişisel Notlar: Pessinus'a varmak açıkçası biraz sıkıntılı oldu. Çünkü ilk gördüğümüz tabeladan sonra hiçbir yerde bir tabelaya rastlayamadık ve gittiğimiz yolun doğru yol olduğundan emin olamadık. Pessinusa vardığımızda ise açıkçası biraz hayalkırıklığına uğradım. Köyün tam ortasında yer alan antik kentte bulunan taşlar ve yapıların bir kısmı sanırım köylülerin ot yakma çabaları sonucu otlarla beraber yanmış ve isten kararmıştı. Kapıya da kocaman bir girilmez yazısı asılmıştı. Bu yüzden ayrıntılı gezme, görme hevesimiz ne yazık ki kursağımızda kaldı....
Kaynak: Eskişehir Rehberi
Kişisel Notlar: Pessinus'a varmak açıkçası biraz sıkıntılı oldu. Çünkü ilk gördüğümüz tabeladan sonra hiçbir yerde bir tabelaya rastlayamadık ve gittiğimiz yolun doğru yol olduğundan emin olamadık. Pessinusa vardığımızda ise açıkçası biraz hayalkırıklığına uğradım. Köyün tam ortasında yer alan antik kentte bulunan taşlar ve yapıların bir kısmı sanırım köylülerin ot yakma çabaları sonucu otlarla beraber yanmış ve isten kararmıştı. Kapıya da kocaman bir girilmez yazısı asılmıştı. Bu yüzden ayrıntılı gezme, görme hevesimiz ne yazık ki kursağımızda kaldı....
2 yorum:
Bence gezdiğin yerleri kendi objektifinle çekmelisin bu daha eğlenceli ve güzel olur tavsiye ederim..
Zaten bulamadığım bir iki fotoğraf karesi dışında kendim çekiyorum. ama işlerimin arasında boyutlarını değiştirip, üstlerine blogun adını yazmak biraz vakit aldığı için kimi zaman fotoğrafları sonradan ekliyorum....
Yorum Gönder