Aya Yorgi Kilisesi Büyükada'da bulunmaktadır. Patrikhane kayıtlarına göre manastır 1751 tarihinde inşa edilmiştir. İki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır. Tepede çan kulesinin arkasındaki kesme taştan yapılmış yapı ise Aya Yorgi kilisesidir. 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açılmıştır.
Kilise Saint George adına yapılmıştır. Bu kilise, Hıristiyanların 2 hac noktasından biri kabul edilir. Ve yılın iki tarihinde (23 Nisan ve 24 Eylül) ziyaretçi akınına uğrar.
Aya Yorgi Kilisesi Tarihi
Anlatılanlara göre; Bizans döneminde işgal altında kalan Aya Yorgi kilisesindeki ikona ve kutsal cisimleri kurtarmak isteyen papazlar, söz konusu cisimleri toprağa gömüp üzerini kapatmışlar. Aradan geçen uzun yıllardan sonra aziz Aya Yorgi, bir çobanın rüyasına girmiş ve kiliseye uzanan yolu tırmanmasını, çan sesi duyduğu yerde durup kazmasını söylemiş.
Olayı fazla dikkate almayan çoban, aynı rüyayı 3 gece üst üste görünce "bu işte bir iş var" diyerek çıplak ayakla ve hiç konuşmadan kiliseye uzanan uzun yokuşu tek başına tırmanmış. Rüyasında görmüş olduğu olay gerçekleşmiş;kiliseye yaklaştığı anda çan sesleri duymaya başlamış ve tam o noktayı kazıp, gömülü cisimleri bulmuş. Üstelik; cisimlerin her biri gömüldüğü günkü kadar yeniymiş.
Bu rüyaya atfen her yıl 23 nisan ve 24 eylül tarihlerinde ziyaretçiler kiliseye giden yolu (kimileri çoban gibi çıplak ayakla) hiç konuşmadan yürüyerek ve ip salarak (sanırım bu sonradan eklenmiş ve gelenek halini almış) dilek tutuarlar ve dileklerinin kabul olması için dua ederler. Bende geçen sene tuttuğum bir dileğin gerçekleşmesi üzerine bu sene tekrardan aynı yolu yürüyüp dilek tuttum ve dua ettim. Sonuçta müslüman, hıristiyan veya başka dinlerden olmamız önemli değil bence. Önemli olan hepimizin tek yaratıcıya inanmamız...
Amatör Gezgin'in notları:
Özellikle bu iki gün kiliseyi ziyaret etmek isterseniz ada'ya erken saatlerde gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü fayton bulmak oldukça zorlaşıyor. Kiliseye çıkılan yol üzerinde mumları ve çeşitli dilek eşyalarını bulabilirsiniz. Mumları kiliseden de ufak bir ücret karşılığıı almak da mümkün. Dileğinizi tuttuktan sonra kilisenin yan tarafında bulunan lokantada adanın muhteşem manzarası karşısında birşeyler yemenizi de tavsiye ederim... (bu arada yanınızda yedek t-shirt bulundurmanız iyi olur çünkü kiliseye çıkan yolda çok terleyip, ertesi gün hasta olmanız da ihtimaller arasında)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder