24 Ağustos 2012 Cuma

Bodrum Müzesi: Karyalı Prenses



1989 yılı Nisan ayında, Bodrum girişinde, temel kazısı sırasında bir mezar odası bulunmuş ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi uzmanlarınca açılmıstır. Mezar odası içinde günümüze kadar hiç soyulmadan gelen bir lahit ortaya çikarılmıştır. Mezar odasıyla lahit arasında siyah sirli yonca ağızlı bir kap (Oinochoe) bulunmustur. Üç kadeh (60 cc.) şarap alabilen bu sürahi, muhtemelen ölen kişinin en sevdigi kaptır. Lahit kapagı yüzlerce kişinin gözü önünde kaldırılmıstır. Oldukça iyi durumdaki bir iskeletle karşılaşılmıştır. Altın taç, iki altın kolye, altın elbise süsleri, üç yüzük ve iki bilezik bulunmuştur. Lahit buluntuları göz kamaştırıcı niteliktedir. Paleoantropologlarca kemikler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, iskeletin birden fazla doğum yapan bir kadına ait olduğu anlaşılmıştır. Kadının 40 yaşlarında öldüğü sanılmaktadır. Buluntular, M.Ö. 360 - 325 yıllarına tarihlendirilmektedir. Ölü toprağının elenmesi sırasında fındık faresine ait kemikler bulunmustur. Bu da Prenses'in son ziyaretçisinin lahte girdikten sonra çıkamayan bir fare olduğunu göstermektedir. "Karyalı Prenses" diye adlandırdığımız bu soylu kişinin Hekatomnos sülalesinin bir üyesi oldugu sanılmaktadir. Karya Satrabı Mavsolos, M.Ö. 355'te Milas, Labranda kutsal kentinde bir sölen evi (Andron) yaptırmıştır.

Prenses'in burada düzenlenen bayramlara katıldığı düşünülmektedir. Karyali Prenses, Mavsolos şölen evi benzeri bir salonda, lahit buluntulari ve yeniden canlandırılmış yüz görünümüyle sergilenmektedir. Yüz yapım işlemine kafatasının alçıdan kalıbı alınarak başlanır. Elde edilen alçı kalıp üzerindeki belirli noktalara iğne çubuklar batırılır.
Bu çubuklar bulunduklari noktalardaki yumuşak dokuların maksimum kalınlıklarını gösterir. Yüzün bütün özellikleri, kafatasının anatomik yapısına göre; kıl ile önce kaslar, sonra bunun üzerine yumuşak dokular ve deri tek tek, adım adım kaplanarak portre tamamlanır. Daha sonra iskeletin ırksal özellikleri ile ilgili bilgiler değerlendirilerek; gözler, deri ve saç renklendirilir.
Bu teknik kişinin gerçeğe yakın portresini verir. Şölen evinde, Karyalı Prenses altın süslemeli uçuşan elbisesiyle konukları karşılamakta, nedimesi yonca ağızlı sürahiden şarap sunmakta lahidin başında tütsü yakılmakta ve bir zamanlar kutsallığına inanılan altın küpeli, kahin yılan balıkları, dönemine ait unutulmuş bir geleneği tekrar yaşatmaktadır.

Amatör Gezgin'in Notları:

Karyalı Prenses salonunda fotoğraf çekmek yasak ve inanılmaz bir kalabalık var genelde. Ziyaretçilerin camekanlara yaklaşmasını önlemek için herbirinin önüne birer sedir konulmuş barikat olarak. (Gerçi o sedirler çok saçma olmuş çünkü bilmeden sedire oturduğunuz veya biraz yaklaştığınız zaman alarm ötmeye başlıyor. Girişte ve salonda bulunan görevliler ziyaretçileri sedirlere yaklaşmamaları konusunda devamlı uyarıyorlar.) Prenses'in takıları gerçekten etkileyici ve girişteki tanıtımlara göre modellemesi konusunda çok ciddi çalışmalar yapılmış. Sadece lahitinde bulunan fındık faresini temsilen iskeletinin yanına konulan oyuncak çok saçma görünüyor...
- Fotoğraf çekmek yasak olduğu için yazıda kullanılan resimler internetten alınmıştır...

Hiç yorum yok: