25 Haziran 2011 Cumartesi

İkinci Avlu / Hacı Bektaş-i Veli Müzesi




Meydan Avlusu da denilen İkinci Avlu’ya (Dergah Avlusu), düzgün taştan yapılmış üçgen alınlıklı Üçler Kapısından girilmektedir. İlk yapılışında taş döşeli olan bu avluya Üçler Kapısından girildiğinde, kare planlı bir havuzla karşılaşılır. Bu havuzun Üçler Kapısına bakan duvarında üçgen bir alınlık bulunmaktadır. Bu üçgen alınlığın tepesine mermerden yapılmış ve 12 dilimli bir Hüseyni Tacı yerleştirilmiştir. Üçgen alınlığın havuza dönük yüzünde ise 12 mısradan oluşan bir yazıt bulunmaktadır. Bu yazıttan havuzun, Tepedelenli Hacı Feyzullah Dede Baba zamanında, Beyrut Valiliği yapan Halil Paşa'nın eşi tarafından 1906-1908 yıllarında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu avlunun doğusunda ve batısında, kesme taştan yapılmış ayaklar üzerine oturtulmuş kemerler vardır. Avluda, doğu yönünde Aslanlı Çeşme ve Aş Evi önünde beş adet, tekke camisi önünde üç adet; batı yönünde ise yedi adet olmak üzere, on beş adet kemer bulunmaktadır. Üstü örtülü ve önü açık kemerlerin gerisine, Külliyenin yönetiminde önemli işlevleri olan yapılar iki grup halinde yerleştirilmiştir. Doğudaki grupta, güneyden kuzeye doğru Arslanlı Çeşme ve Aş Evi yer almaktadır. Batıdaki grupta ise, güneyden kuzeye doğru Çamaşır Evi, Mihman Evi, Meydan Evi ve Kiler Evi yer almaktadır. Kiler evinin içinden geçilerek girilen mekan Dede Baba'nın kışlık odasıdır. Bu oda ve kiler evinin üst katında, külliyenin bütününe egemen konumu ile Dede Baba Köşkü yer alır.

İkinci Avlunun güney-doğusunda, renkli kesme taşlardan yapılmış ve üç kurnası bulunan bir çeşme vardır. Çeşmenin yanındaki kemerin havuza bakan tarafındaki yazıtta "Malgoç Bali İbn-i Ali hazretleri gaziler serdarı ol din eri, Hacı Bektaş-ı Velî'nin aşkına, eyledi, cari bu ayn-ı kevseri, tarih dokuz yüz altmış ikide teşnelikten oldu abdalan beri" yazısı yer almaktadır. Bu yazıt, Arslanlı Çeşmeyi Yusuf Bali Çelebi'nin oğlu Bektaş Çelebi'ye konuk olan Silistre Valisi Malkoç Bali İbn-i Ali Bey'in 1554 yılında yaptırmış olduğunu göstermektedir. Mısır Prenseslerinden Kara Fatma Sultan'ın 1853 yılında Mısır'dan gönderdiği mermer arslan heykelinin çeşmeye yerleştirilmesinden sonra, çeşme Aslanağzı Çeşmesi yada Aslanlı Çeşme olarak anılmaya başlandı. Arslan heykelinin yerleştirilmesi ile, 1854 yılında çeşmenin alınlığına kitap sayfasını andıran yazıt eklenmiştir.

İkinci Avlu'daki bazı kemerlerin üzerinde, küçük beyaz mermer taşlar üzerine yazılmış, dergah ile ilgili onarım yazıtları bulunmaktadır. Aslanağzı Çeşmesi yanındaki birinci ve ikinci kemerin arasında yer alan yazıtta anonim bir beyit yer almaktadır. 1544 Tarihli yazıtta şunlar yazılıdır: "Ey günahkar evronuz yüzü kara, Ne yüz ile Hazret-e karsu vara. 951 (M.1544)" Bu yazıtta yer alan 1544 tarihi, kemerlerden oluşan revakların yapılış tarihine ilişkin fikir vermektedir. Aş Evi önündeki kemerin dış yüzünde yer alan yazıtta ise, "Tecdid kıldı bin iki yüz seksen altıda, Aşhaneyi bu tak-u revak-ı Hasan Dede. 1286 (M.1869)" yazılıdır. Bu yazıt ise Hasan Dede tarafından 1869 yılında yaptırılan onarımı belgelemektedir.

Kaynak: http://www.hacibektas.com/index.php?id=hacibektas_veli_muze

Hiç yorum yok: