Antiokheia’dan
bahsetmeden önce Pisidia bölgesini tanıtmak isterim biraz.
Pisidia
Antik Kentleri geniş bir bölgeye yayılmış Antik zamandan kalma kent
buluntularıdır. Isparta ve Burdur illerini tümüyle ve Antalya ilinin kuzey
kesimini kapsarlar.
Pisidia
halkının kökleri, Luvi'lere dayanır.
İyi
korunmuş kalelerin çevresinde boylar halinde yaşarlar, hafif silahlarla
savaşırlar, geçimlerini yağma ve soygunla sağlarlardı.
I.yy.
ilk yarısından itibaren kentleşmeye başlayıp, sikke bastırmışlardır.
Roma
Devrinde başlayan genel barışla birlikte, ovalık yerlerde yerleşimler başlamış,
sosyal, kültürel, ticari hayat canlanmıştır. Roma kolonilerinin kurulmasıyla
birlikte yeni yollar yapılmıştır. Bu refahı MS. 2. ve 3. yy.larda Termessos,
Antiokheia, Sagalassos, Selge gibi kentlerde yapılan çeşitli müsabakalar, halk
için düzenlenen çok masraflı eğlenceler, gladyatör dövüşleri, boğa güreşleri
kanıtlamaktadır.
Roma
İmparatorları Traianus ve Hadrianus döneminde başlatılan imarlaşma Antonius
Pius ve Marcus Aurelius dönemlerinde de devam etmiştir.
Henüz
okunamayan dilleri, Roma İmparatorluk Çağına kadar kullanılmıştır. Bu tarihten
sonra resmi yazılar, Grekçe ve Latince çift dilli olarak yazılmaya başlandı.
MS.
4.yy. dan itibaren Pisidia kentleri gerilemeye başladı. Zamanla tarihteki
yerlerini ve önemlerini kaybettiler.
Antiokheia Antik Kenti
Kent, Selevkoslar
döneminde M.Ö. 275 yılında I. Selevkos
Nikator veya oğlu I. Antiokus
Soter tarafından Frigya'da bulunan Galyalılara karşı ileri bir
karakol olarak kurulmuştur. Roma İmparatoru Augustus tarafından M.Ö. 6 yılında Pisidia'da kurulan sekiz
koloninin merkezi konumunda yer almıştır.
Hıristiyanlık inancının
yayılmasında önemli bir kişi olan Paul
ve Barnabas M.S. 46'da kente
gelmiş ve Paul
ilk resmi vaazını vermiştir. Daha sonraki yıllarda adına St. Paul Kilisesi inşa
edilmiştir.
Paul yani Pavlus Pavlik
(vaaz vererek hıristiyanlığı yayan) Kiliselerin kurucusu olan bir misyonerdir.
Luka incilinde önemli bir yere sahip olan Paul, Yeni Ahit’teki 14 mektuptan
oluşan Pavlus’un mektupları olarak da bilinen bölümleri kaleme almıştır.
Hıristiyanlık üzerinde önemli etkileri olmuştur.
Barnabas Pavlus'a, Kıbrıs ve
Anadolu'ya düzenlenen 1. Misyon Gezisi'nde eşlik etmiştir. Kıbrıs
Kilisesi'nin kurucusudur. Kıbrıs'ta öldürüldüğüne
inanılır. Her yıl 11 Haziran,
"Aziz Barnabas
Günü" olarak kutlanır. Yazdığına inanılan Barnabas incili
İsa’yı Tanrının oğlu değil, örnek insan olarak anlattığı için günümüz
hıristiyanlık anlayışında Kabul edilmez.
Antiokheia, M.S. 3.
yüzyılın sonunda Pisidia Eyaleti'nin metropolisi olmuş ve kent bu önemini
Bizans Dönemi'nde de korumuştur. Kent M.S. 713 yılında gerçekleşen Arap
saldırında yıkılıp yakılmıştır. Kent tarihi 13. yüzyıla kadar izlenebilmiş
ancak bu tarihten itibaren terkedilmiştir.
Antiokheia antik kenti ören
yerinde ilk kez 1833 yılında Francis Arundell tarafından çalışmalar
yapılmıştır. Arundell ilk detaylı araştırmayı yapan ve kenti tanımlayan
kişidir. 1912-1914 yılları ile 1924-1927 yılları arasında Amerikalı W.M.Ramsay’ın
yaptığı kazılarda Antiocheia’nın büyük bölümü ortaya çıkarılmıştır. Ballaance
1962’de yaptığı yüzey araştırmaları ile şehrin bir planını çıkarmıştır. Antik
kentte bulunan en önemli yapıt Anadolu'daki ilk kiliselerden olan St. Paul
Kilisesi'dir. Ören yerinde Augustus tapınağı, Antik tiyatro, Roma hamamı,
Bizans Kilisesi ve Su Kemerleri vardır ancak bunların temel kalıntıları
günümüze ulaşabilmiştir.
Pisidia Antiokheia Antik
Kenti’nde kazılar sonucunda bulunan tiyatroda açığa çıkan gladyatör
kabartmalarından, kentte gladyatör okulu olabileceğini de göstermektedir.
Kentte Bulunan Yapılar
Batı Kapısı
Kentin iki
kapısından biri güneyde diğeri batıda konumlanır. Batıda bulunan ve aynı
zamanda ana giriş kapısı olan anıtsal yapı, 12 metre yüksekliğinde, 24 metre
eninde ve üç kemerlidir. İki yandan sur duvarlarıyla birleşir. Kemerlerin
üzerinde konumlanan alınlıkta, cephenin odağını, karşılıklı diz çökmüş, flama
ve standart taşıyan iki Persli kabartması oluşturur.
Ana Cadde
Doğu-Batı
caddesi (Decumanus Maximus) iki yanında yerleşmiş çeşitli yapılarla doğuya
doğru 200 metre ilerledikten sonra, kentin ikinci ana caddesi olan Kuzey-Güney
uzanımlı caddeyle (Cardo Maximus) birleşir. İkinci caddede aynı şekilde iki
yanında yerleşmiş yapılarla kuzeye doğru ilerler. Bu cadde, kuzeyde Anıtsal
Çeşmeyle son bulur.
Tiyatro
Sahne
binasının yalnızca temellerinin olması sahnenin ahşap malzemeli yapıldığını
gösterir. Antiokheia tiyatrosu 15.000 kişilik Pamphylia Aspendos tiyatrosuyla
karşılaştırılır. Tiyatro,Pisidia’nın
diğer önemli
kentleri olan Sagalassos,Selge ve Termessos tiyatrolarından da büyüktür.
Tiberius Meydanı
Alanda
bulunan dükkanların kazısında elde edilen buluntulardan anlaşıldığına göre meydanda ,yiyecek ve içki dükkanları bulunur.
Augustus Tapınağı
Kentin en
yüksek noktasında kayaların oyulmasıyla elde edilen düzlükte inşa edilmiştir. Alan
ilk olarak,erken dönemlerde ana tanrıca Kybele, daha sonra sırasıyla Men Tapınağı,
Augustus Tapınağı ve geç dönemde de açık hava Kilisesi olarak kullanılmıştır.
Aziz Bassus Kilisesi
Tiberius
Alanının tam karşısında,caddenin batı yanında bulunur. Latin Haçı şeklinde
plana sahiptir. 4. Yüzyıla tarihlenen kilisede yapılan kazılar sırasında ele
geçen demir bir madalyon üzerinde; bir yüzünde Diocletianus Dönemi azizlerinden
Neon,Nikon ve Heliodorus’un, diğer yüzde Antiokheia’lı Bassus’un isimleri
okunur. Bundan dolayı kilise Aziz Bassus diye nitelenmiştir.
Hamam
Kazılar
sonucunda 7 mekanı açılan,70 x 55 metre boyutlarındaki büyük ve düzgün
bloklardan oluşan taş örgülü yapının önemli bir kısmı toprak altındadır ve
planı tam anlaşılamamıştır. Hemen doğusundaki alanda kurulmuş olan ve hamamla
bağlantılı beden eğitimi alanı,yaklaşık olarak 38 x 29 metre boyutlarındadır ve
sütunlu bir galeri ile çevrilmiştir.
St. Paul Kilisesi
Antiokheia’nın en önemli yapılarından biri olan kilise,kentin batı
sınırındadır. Orta nefin zemini,kırmızı,sarı,beyaz ve siyah geometrik ve
bitkisel motiflerle bezeli mozaikle kaplıdır. Mozaiğin apsis önündeki bölümünde
bulunan bir yazıtta,381 yılındaki Konstantinopolis Konsil’inde Antiokheia’yı
temsil eden ve Orthodoks mezhebinin kurucularından biri olan Başpiskopos
Optimus’un ismi bulunur. St. Paulus İ.S. 46-58 yılları arasında kente üç kez
gelerek,şimdi kilisenin temelleri altında olan sinagog’da vaaz vermiştir ve
Hristiyanlığı buradan dünyaya yaymaya başlamıştır. Ayrıca, burası Erken
Hristiyanlık kiliselerinin ilk iki örneğinden biridir.
Bunun dışında kentte bir çok Anıtsal çeşme ve su kemerleri de bulunmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder