24 Temmuz 2012 Salı

Yakında...

Çorum, Bursa, Edirne, Eskişehir ve Antalya'nın devamı; ayrıca Kıbrıs, Amasya ve Polatlı yazıları geliyor....
Sıcaklardan ve bazı yerleri yazmayı unuttuğumdan (yada tekrar gittiğimden) dolayı biraz bölünecek konular ama ne demişler geç olsun, güç olmasın. Sevgiyle kalın, yazın tadını çıkarın...

Yazılıkaya - Çorum








Yazılıkaya, Çorum ilinde, Hattuşaş, Boğazköy antik yerleşkesinin 2 km kuzeydoğusunda MÖ 13. yüzyılda yapılmış Hitit açık hava tapınağı. 

Büyük Galeri (Oda A) Büyük galeriyi duvar gibi çevreleyen kayaların yüzeyine kabartma olarak 63 figür işlenmiştir; bunlardan batı duvarındakiler tanrıları, doğu duvarındakiler ise tanrıçaları canlandırır.Yan yana dizili figürler profilden verildiği için, burada bir tören alayının canlandırıldığı akla gelir; oysa Hitit sanatında figürlerin önden gösterilmesi adet değildir. Bu iki sıranın ortada birleştiği noktada Hitit dininin baştanrıları Teşup ve Hepat gösterilmiştir. Hava Tanrısı Teşup, Hurri ve Şeri adlı iki kutsal boğasıyla birlikte dağ tanrıları Nanni ve Hazzi'nin, Tanrıça Hepat ise bir parsın üstünde canlandırılmıştır. Hepat'ın arkasında duran oğlu Tanrı Şarruma ile birlikte bu üçlü kutsal bir aile oluşturur. Büyük galerideki en büyük kabartma IV. Tuthaliya'ya aittir ve doğu duvarında yer almaktadır.Küçük Galeri (Oda B) Ayrı bir girişi olan küçük galeride de kabartmalar vardır. Girişte kanatlı ve aslan kafalı bir yaratık figürü yer alır. Bu galerinin, ölümünden sonra tanrılaştırılması için IV. Tuthaliya'ya ayrıldığı sanılmaktadır. Galeride onun da iki kabartması vardır ve bunlardan birinde koruyucu tanrısı Şarruma tarafından kucaklanması gösterilmiştir. Küçük galerideki öbür kabartmalarda 12 tanrı ile Yeraltı Kılıç Tanrısı (Negral)canlandırılmıştır. Gene kayalara oyulmuş üç nişin içinde ise Hitit kral ailesi bireylerinin küllerinin saklandığı kapların bulunduğu sanılmaktadır.Tarihi Kabartmalar Hitit tanrı, tanrıça ve kralların göstermekle birlikte, Hurri etkisi taşımaktadır. Bu da Yazılıkaya'nın Hurri ülkesinden gelen Kraliçe Puduhepa döneminde yapıldığını düşündürmektedir. IV. Tuthaliya'nın annesi olan Puduhepa'dan Hurri dinini öğrendikten sonra Hitit devlet kültünü Hurri törelerine göre yeniden düzenlediği bilinmektedir.Yazlıkaya Tapınak Kalıntıları Yazılıkaya'da iki galerinin önünü kapayan temel kalıntıları bir tapınağa aittir. Burasının önce bir duvarla kapatıldığı daha sonra da III. Hattuşili döneminde (MÖ 1286 - MÖ 1265) büyük galerideki kabartmalarla birlikte tapınağın yapıldığı düşünülmektedir. Tuthaliya kabartması, küçük galeri ve tapınağın yeniden yapılması ise Hattuşili'nin oğlu IV. Tuthaliya dönemine tarihlendirilir.

Boğazköy Müzesi - Çorum









Boğazköy Müzesi gerçekten çok iyi düzenlenmiş, güzel bir müze. En önemli özelliği ise ünlü Boğazköy Sfenksi'nin burada oluşu. (Boğazköy Sfenksi: Boğazköy Sfenksi, 1906'da İstanbul Arkeoloji Müzesi adına başlayan kazılar sırasında Boğazkale'deki Hattuşa şehrinin Yerkapı mevkisinden çıkarıldı. 
Boğazköy Sfenksi'yle birlikte kazılardan çıkarılan bir sfenks ve 10 bin 400 tablet, 1915'de temizleme, onarım ve yayın çalışmalarının yapılması için iki parti halinde Almanya'nın başkenti Berlin'e gönderildi. Onarımları biten tabletler ile bir sfenks Türkiye'ye iade edilip İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. 
Onarım için Berlin'de bulunan ancak geri gelmeyen Boğazköy Sfenksi'nin ise Türkiye'ye iade edilmesi için 1938 yılına kadar Almanya'yla görüşmeler yapıldı. 
İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması ve savaş sonrasında sfenksin sergilendiği Berlin Pergamon Müzesi'nin Doğu Almanya'da kalması üzerine Almanya ve Türkiye arasındaki sfenks iadesi yazışmaları kesildi. 




İlişkilerin düzelmesinin ardından Türkiye, 24 Temmuz 1987'de sfenksin iadesi amacıyla UNESCO'ya başvururken, sfenksin iadesi için yapılan girişimler uzun yıllar sürdü. Sfenks yapılan girişimler sonucu 2011 yılında Türkiye'ye iade edildi...) Boğazköy Müzesi Çoruma 82 km. uzaklıkta bulunan Boğazkale ilesinde. 




Müzede Hitit dönemine ait eserlere ağırlık verilmiş olsa da; Frig, Roma ve Bizans dönemine ait eserlere de yer verilmiş. Müze Pazartesi hariç her gün 08.00 - 17.00 saatleri arasında ziyarete açık. (Bu arada müze bahçesinde sergilenen ve aslına uygun olarak yaptırılan Hitit savaş arabalarında da elinize mızrak ve kalkan alarak fotoğraf çektirebilirsiniz)

19 Temmuz 2012 Perşembe

Hacivat ve Karagöz Müzesi







Bu arada arkadaşlarımın çoğu Bügü yada Bügüş der bana :)



Hacivat ve Karagöz Müzesi anıt ve mezarlarının da bulunduğu Çekirge semtinde. Müzede çeşitli sanatçıların yaptığı Hacivat - Karagöz gösterisinin karakterlerinin yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen kuklalara ve gölge oyunu karakterlerine de yer verilmiş. Ayrıca müzede haftanın bazı günleri Hacivat ve Karagöz gösterileri yapılıyor ve açılan kurslarla bu gölge oyunu yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Karagöz Müzesi’nde iki galeri bulunuyor. 1. galeride gölge oyununun tarihçesi panolar ile anlatılırken diğer galeride geleneksel tiyatronun duayenlerinden olan Metin And’ın koleksiyonundan derlenen 61 parça orijinal Karagöz oyunu tasvirleri teşhir ediliyor...

Çiçek Izgara - Bursa




Günümüzde bir çok şehirde şubeleri bulunsa da Çiçek Izgara 1963 yılında Hasan Erdihan Hınçalan tarafından ilk olarak Bursa'da kurulmuş. Etrafımdan duyduğum kadarıyla birçok müdavimi olan (özellikle sevgili eniştem tam anlamıyla hastasıdır buranın) Çiçek Izgara'nın köfteleri hakkında pek yorum yapamasam da (etle aram yok pek...) benim için sütlü kadayıfı ve piyazı denemeye değer. Bu arada köftelerinin özelliği hiç baharak kullanılmadan yapılmasıymış...

Yeşil Türbe - Bursa










Hakkında bilgi:

1. Mehmet'in ebedi istirahatgahı olan Yeşil Türbe tam anlamıyla Bursa'nın simgesidir. I. Mehmet Çelebi türbeyi yaptırdıktan 40 gün sonra vefat etmiştir.Osmanlı mimarisinde tüm duvarlarının çini ile kaplı olduğu tek türbe Yeşil Türbe’dir. Mimarı Hacı İvaz Paşa'dır.

Yeşil Türbe’nin içerisinde Çelebi Sultan Mehmet ile oğulları Şehzade Mustafa, Mahmut ve Yusuf ile kızları Selçuk Hatun, Sitti Hatun, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatuna ait olmak üzere toplam 8 sanduka bulunmaktadır. 

Dışarıdan bakıldığında tek katlı görünen türbe, sandukaların bulunduğu salon ve bunun altında yer alan beşik tonuzlu mezar odasıyla beraber iki katlıdır. Dış duvarlar turkuaz çinilerle kaplıdır. Türbenin içi, sandukalar, mihrab, duvarlar, cümle kapısı ile cephe kaplamaları da çiniden yapılmıştır. Kıbleye bakan mihrabı bir sanat eseridir. Buradaki çiniler İznik çiniciliğinin şaheser örnekleridir. Yeşil Cami’nin mihrap yönünden, cami ile türbeyi birbirinden ayıran Yeşil Caddesi’nden merdivenle bahçe içerisindeki türbeye girilmektedir. Geniş kapısı üzerindeki sülüs yazılı kitabede “Burası Medfun Said, Şehid Sultan oğlu Sultan Mehmed Bin Beyazıd’ın türbesidir. 824 senesi Cemaziyellülâsında vefat etmiştir” yazılıdır.

Yeşil Türbe'nin adı kaplı olduğu çinilerin renginden ileri gelmektedir. Türbenin son onarımı 1945 yılında Mimar Macit Rüştü Kural tarafından yapılmıştır.