19 Haziran 2015 Cuma

Seyahat Planlama İpuçları

Herkese tekrar merhaba,
Gittik, geldik yazacak çok yerimiz var ama gezi yazılarına başlamadan önce bilgi vermek istediğim başka bir konu var.
O da "seyahat planlama ipuçları".
Bu konuda oldukça soru soruluyor. Şuraya gidersem ne kadar harcarım, kaç gün yeter gezmek için vs. diye. Kimin ne kadar bütçesi olduğunu yada ne tür konfor aradığını bilmediğim için net cevap veremiyorum genellikle. Bende hem bu sorulara cevap için hem de gezi planlayacaklara yardım olsun diye böyle birşey yazmak istedim. Hadi başlayalım bakalım...

Yol - ulaşım programlaması:
Eğer yurtdışına bir seyahat planlıyorsanız bunun için havayollarının promosyonlu biletlerini takip etmenizde fayda var. THY ve Pegasus gibi firmaların bazı dönemlerde çok uygun fiyatlara biletleri oluyor. Genellikle kış aylarında yaz tatili dönemi için çok ucuz uçuşlar bulabilirsiniz. Tabii bunun için son anda bir aksilik çıkıp gidemeyebileceğinizi de göz önüne almalısınız. Türk firmaları dışında Sun Express (lufthansa ortaklı), Wiz Air, Alitalia gibi diğer ülkelerin de uygun fiyatlarda uçuşları oluyor (bazıları THY kadar konforlu olmasa da işinize yarar). Skyscanner gibi internet siteleri de en uygun bilet fiyatlarını bulmanıza da işe yarar...

Konaklama:


Art Otel Köln / Almanya

Benim konaklama için tercihim oteller oluyor ama bütçenize göre hostel, yada apartman dairesinde de kalabilirsiniz. Bunun için kullandığım siteler ise çoğunlukla Booking.com ve ara sıra Trivago. Kalabalık arkadaş grubuyla gidecekseniz apartman daireleri daha kullanışlı bu arada. Otel seçerken sorulacak bence en önemli kriterler ise: Merkeze yakınlığı, verilen fiyata kahvaltının dahil olup olmadığı, arabayla gidecekseniz otoparkının olup olmadığı (varsa paralı olup olmadığı), Ücretsiz Wi-fi hizmeti verip vermediği gibi şeyler. (Şunu da belirtmem gerekiyor bazen internet sitesinde gördüğünüz oda karşılaştığınız oda olmayabiliyor. Bunu da göz önüne almak lazım. Benim birkaç kere başıma geldi)


Yemek:


Somonlar, makarnalar tadı damağımda kaldı...
Ghent / Belçika

Eğer oda-kahvaltı olan otellerde kalıyorsanız kahvaltınızı iyi yapın çünkü gezmek acıktırıyor. Biz kahvaltıdan sonra vakit kaybetmemek için genellikle ayaküstü birşeyler yiyoruz ama kaldığımız süre içinde mutlaka birkaç öğle ve akşam yemeğini iyi bir restoranda yerel lezzetleri deneyerek geçiriyoruz. Marketlerden alacağınız hazır sandviçler de kurtarıcınız olabiliyor bazı zamanlarda...


Alışveriş:


Henri Willig Fabrika satış mağazası
Volendam / Hollanda

Hediyelik alışverişlerinizi merkezi yerlerden yapmanızı pek önermem çünkü daha pahalılar. 8 Eu ödediğiniz bir kar küresini yada magneti daha iç tarafta yarı fiyatına görebilirsiniz çünkü. Yiyecek içecek alış verişinizi ise marketlerden yapmanızı öneririm (çikolata, peynir, içki vs. gibi). Fransa ve Belçikada Carrefour, Almanya'da ve diğer AB ülkelerinde Lindl, Aldi gibi marketlerin fiyatları sizi çok şaşırtabilir. Almanya'da kozmetik, market vs. için Müeller, Hollanda'da ise birçok ürün için HEMA oldukça iyi fiyatlar sunar.


Ülke yada şehir içi ulaşım:


Bizim Almanyadaki kiralık Ford Kuga'mız. Rahat bir arabaydı...

Biz gideceğimiz yere uçakla gidip ülke içinde dolaşacaksak  ya araba kiralıyoruz orada kullanmak için yada bir taksiyle günlük ücretten anlaşıp uzak yerlere gidiyoruz. Şehir içinde dolaşacaksak ise toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz iyi bir sistemleri varsa. Eğer araba kiralayacaksanız burada önemli olan navigasyonlu bir araç kiralamanız. Otelden yada turist bürosundan alacağınız haritalar kurtarıcınız haline geliyor.

Araba kiralayacaksanız trafik kurallarına özellikle Avrupa'da mutlaka uyun. Hangisi otobüs, hangisi kamyon yolu dikkat edin. Işıklarda aman birşey olmaz diye geçmeye kalkmayın, takip mesafesini koruyun, mutlaka kemer takın ve bizim Türkiye'de yaptığımız gibi devamlı zart zart kornaya basmayın cezayı yersiniz. Yorulduğunuz anda otoyollarda bulunan tesislerde mutlaka mola verin yoksa yanlış bir durumda otoban polisini tepenizde bulup, yüksek cezalar ödeyebilirsiniz. Şehir içinde park ettiğiniz yere de dikkat edin. Levhalar ingilizce yada anlayabildiğiniz bir dil değilse bilen birine sorun. (yoksa bizim gibi arabanızı çektirmekten son anda sıyırırsınız. Almanca bilseydik yanmıştık. Bilmediğimiz için affettiler küçük bir ceza ile. Arabayı çekselerdi 200 Eu ödeyecektik 25 Eu ile yırttık)

Görülecek yerler planlaması:



Van Gogh otoportre Rijkmuseum Amsterdam / Hollanda

Bunun için en büyük tavsiyem gitmeden önce bol bol araştırın. Ortak fikirler edinmeye çalışın. Birinin hiç sevmediği bir yeri başka biri çok sevmiş olabilir. Sadece bir iki yazı okuyup sonra keşke gitseydik yada gitmeseydik diye üzülmeyin. İlk gün varış saatinize göre bir planlama yapın. Bence en güzeli ilk etapta otelinize en uzak yerleri görmek. Çünkü günler geçtikçe daha yorulup ve yürümek yada uzaklaşmak istemiyor hale gelebilirsiniz. Haritadan işaretleyip önce merkeze uzak, sonra yavaş yavaş daha merkezde birbirine yakın noktaları gezmenizi öneririm.

Ayrıca gideceğiniz ülkenin yada şehrin müzelere indirim hatta bedava giriş sağlayan, toplu taşımayı ücretsiz kullanabileceğiniz bir kart sistemi var mı iyi araştırın (amsterdamcard, firenze card, roma pass, berlin pass gibi). Bu kartlar genelde 24,48,72 saatlik satılıyorlar ve özellikle müze girişlerinde hem ücret yönünden fayda hem de sıra beklememe gibi avantajları oluyor. Kartlar ilk okuttuğunuz anda (müzede, otobüste vs) açılıyor ve belirtilen saat sonunda kullanıma kapatılıyor. Bu kartları turizm bürolarından, havaalanından yada kaldığınız otelden alabilirsiniz...

Vize başvuruları ve ülkeye girişte yaşananlar:
Tabii ki burada en önemli şey ise vize. Biliyorsunuz eğer yeşil yada diplomatik pasaportunuz yoksa elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz vize uygulayan ülkelere. Öncelikle belirtmem gerek hangi ülkeye gidecekseniz ilk olarak o ülkenin vizesini almanız gerekiyor (mesela ilk almanya'ya gidip oradan isviçreye gidecekseniz alman vizesine başvurmalısınız. Çıkışınız ise yine ilk ülkeden olmalı). Vize başvurularının sonuçlanması kalabalık, tatiller gibi kimi durumlarda uzun sürebildiği için seyahatinizden en az 1.5, 2 ay önce başvurmalısınız.
Ülkeye girerken ise bazı memurlar çok soru sorabiliyorlar kasılmayın, rahat olun memurun karşısında. Ne tipler gelip gidiyor… Turist olarak geldim deseniz bile yeter bazen. (ilk kez yurtdışına çıkacaklar için söylüyorum bunları)
Kimileri sadece geliş amacını sorabiliyorken, kimileri geri dönüş biletinizi, seyahat sağlık sigortanızı da görmek istiyorlar (Almanya gibi). Onların çıktısını alıp yanınızda yada akıllı telefonunuzda bulundurun. Ne olur ne olmaz...
Bu arada bazı ülkeler pasaportunuzda başka bir ülkenin giriş damgasi varsa sizi almıyor bilginize...
Lübnan: İsrail damgalıları
Yunanistan: KKTC damgalıları gibi…
ülkeye dönüşte ise havaalanında dikkat etmeniz gerekenler var. Kabin çantalarınıza su yada limiti aşan sıvılar koymamak gibi. (Almanya dönüşümde çantanın en dibinde su unutmuşum. Baya bir inatlaştım görevliyle sıvı yok diye. En son çanta açılıp dipte su şişesini görünce çok mahçup oldum). Ayrıca uçuşunuzdan en az iki saat önce orada olun bir sorun yaşamamak için. Bavulunuza küçük bir çanta sıkıştırırsanız dönüşte aldıklarınızı ona koyup, bagaj liminitinizi aşmamış olursunuz.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar eklemek istedikleriniz varsa yorumlara yazabilirsiniz...
Bir sonraki yazıda Hollanda maceramız başlıyor (bu yazıda yeni gezimizin bazı fotoğraflarını kullandım)

2 yorum:

kapadokya dedi ki...

şans eseri bu siteyi gördüm ve şok beğendim.Teşekürler

Amatör Gezgin'in Gezi Notları dedi ki...

@kapadokya çok teşekkür ederim ilginiz ve güzel yorumunuz için. Sevgiler...