3 Haziran 2016 Cuma

Gent Gezi Notları

Gravensteen Kalesi




Gravensteen Kalesi

Bir arkadaşımız Gent'i seveceğimizi söyleyip önermişti gitmemizi ama Brugge gezimizden sonraki durağımız aslında Brüksel'di yolda bir anda karar verip, otel araştırdık internetten ve Gent'e doğru yola çıktık. Şehrin tarihi merkezinde olan otelimize (Hotel Gravensteen) eşyalarımızı yerleştirdikten sonra attık kendimizi sokaklara. 
Gent Brugge ve Brüksel arasında yer alan, yine Brugge gibi ortaçağ mimarisini korumuş ve büyük bir kalesi olan bir şehir. İyi bir üniversitesi olan, bu yüzden de öğrenci nüfusun fazla olduğu bir şehir.
Gent'in merkezi Vrijdagmarkt meydanı. Özellikle bizim de denk geldiğimiz gibi güneşli bir günde hıncahınç dolu oluyor bu meydan. Graslei nehrinin kıyısı da oturup birşeyler içip, kafa dinlenecek güzel yerlerden. Ayrıca en çok Türk nüfusunu da burada gördük. Hatta kaldığımız otelde restoran çalışanarından biri türk'tü ve bizim de türk olduğumuzu anlayınca baya dert yandı yaşam şartlarından.
Gent gezilecek yerler
St. Nicholas Kilisesi:
13.yy'dan kalma ve gotik tarzda yapılmış bir kilise fakat restorasyon altında şu anda.
Belfort Kulesi:
Evet, aynen Brugge'de olduğu gibi burada da bir belfort kulesi var. O da yaklaşık 13.yy'da yapılmış ve amacı da diğer belfort kulesi gibi gözetlemeymiş. Şu anda UNESCO dünya mirası listesinde.
Gravensteen Kalesi:
Şehrin tam göbeğinde yer alan bu kale 12.yy'da Kont Philip tarafından yaptırılmış. Yaptırılma amacı ise kalenini heybetiyle Kont'un üstünlüğünü herkese göstermekmiş. Daha sonraları mahkeme binasi, hapishane giibi amaçlarla kullanılan kale 20.yy'da ciddi bir restorasyon geçirmiş. Günümüzde ise müze olarak kullanılıyor.
Design Museum: Modern sanat ve tasarım eserleri sergileniyor.
Hardal Fabrikası


Graslei nehri


Graslei Nehri

Gent Alışveriş:
Aynen Brugge'de olduğu gibi burada da dantel işleri meşhur. Ama fiyatları çok daha uygun ve bence çok daha güzeller. Onun dışında St. Veerle meydanında bulunan "Hardal Fabrika"sından meşhur Gent hardalından alabilirsiniz. Ayrıca yine bu meydanın ilerisinde bulunan çay dükkanından dünyanın dört bir tarafından gelmiş yüzlerce çay çeşidini bulabilirsiniz.
Gent yemek:
Biz öğle atıştırmamızı Vrijdagmarkt'da bulunan restoranlardan birinde yedik. Akşam ise nehir kenarında bir yerde yedik ama maalesef adını tam hatırlamıyorum (De Graslei olabilir belki) o kadar aç ve yorgundum ki yemeğin fotoğrafını çekmediğimi bile sonra fark ettim (bu arada orada yediğim somon ızgara ve makarnanı tadı hala damağımda). Türk yemeği yemek isteyenler için bir de Ankara adında bir türk restoranı var Gent'de.
Gent Konaklama:
Biz Gravensteen kalesine çok yakın bir konumda olan ve şehrin tarihi otellerinden sayılan Hotel Gravensteen'de konakladık ama pek memnun olduğumu söyleyemem bundan Booking com fotoğrafları fena halde yanılttı). Otel yazısı yakında...

Hiç yorum yok: